Sağlık

Yaz Kabusuna Hangi Ter Kokusunun İyi Geldiğini Duyunca Küçük Bir Şok Yaşayacaksınız!

Yeni bir çalışma, sosyal ajitasyonun insan ‘kemo-sinyalleri’ yardımıyla azaltılabileceğini bulmuştur. Kemo-sinyaller nedir derseniz, aslında diğer insanların vücut kokuları demektir. Kulağa garip gelse de, İsveç’teki Karolinska Enstitüsündeki araştırmacılar, farkındalık terapisi eşliğinde kokuya maruz kalmanın sosyal kaygıyı yaklaşık %40 oranında azalttığını keşfettiler. Ayrıntılara git ?

Kaynak:https://www.bbc.com/news/health-65049…

İsveçli bilim insanları farklı bir çalışma yürüttüler ve çalışmanın sonuçları da bir o kadar şaşırtıcı.

İsveçli araştırmacılar, başkalarının vücut kokusunu almanın sosyal sıkıntıyı tedavi etmede yardımcı olabileceğini söylüyor. Araştırmada koltuk altı teri kullanıldı. Kokunun beyinde duyularla ilgili yolları harekete geçirerek sakinleştirici bir etki yaratacağı varsayılıyor ancak bunun doğru olup olmadığını söylemek için henüz çok erken. İlk bulgularından bazıları bu hafta Paris’te bir tıp konferansında sunulacak.

Öncelikle koku neden değerlidir buradan başlayalım.

Koku, biz insanların tehlikeyi hissetmesine ve hem birbirimizle hem de çevremizle etkileşime girmesine yardımcı olur. Ayrıca yiyecekleri daha lezzetli hale getirir ve güçlü anılar uyandırabilir. Aromalar burnun üst kısmındaki reseptörler tarafından algılanır. Bunlardan gelen sinyaller daha sonra doğrudan beynin hafıza ve duygularla bağlantılı bir bölgesi olan limbik sisteme iletilir.

İsveçli araştırmacılar, insan vücudu kokusunun duygusal durumumuzu iletebileceğini ve hatta onu koklayan başkalarında benzer yansımalar uyandırabileceğini öne sürüyor.

Çalışmalar gönüllülerle gerçekleştirilmiş ve gönüllülerden korku filmi ya da eğlenceli bir film izlerken koltuk altı ter örnekleri alınmıştır. Daha sonra, sosyal kaygısı olan 48 kadın bu örneklerden bazılarını koklamayı kabul etti ve daha sonra farkındalık terapisi aldı.

Kadınların bir kısmına koklamaları için gerçek vücut kokusu verilirken, diğerlerine (kontrol grubu) ter yerine saf hava verildi. Tere maruz kalanların tedavide daha iyi sonuçlar aldığı bulundu.

Stockholm’deki Karolinska Enstitüsü’nden baş araştırmacı Elisa Vigna şunları söyledi:

“Birisi mutluyken çıkan ter, korku filmi izleyen biriyle aynı etkiye sahipti. Genel olarak, terdeki insan kemo-sinyalleri tedaviye yanıtı etkiler. Şu anda tarafsız belgesel izleyen bireylerin alın teri dahil benzer bir takip çalışması yürütüyoruz.’

Aslında üretilen terin çoğu kokusuzdur, ancak koltuk altı ve kasıklardaki ter bezleri kokuya neden olan bazı bileşikler üretir.

Koku ve tat alma bozuklukları konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan bir hayır kurumu olan Fifth Sense’den Duncan Boak şunları söyledi:

“Koku alma duyumuz ile duygusal sağlığımız arasında güçlü bir bağlantı olduğunu biliyoruz. Eşiniz ve çocuklarınız gibi diğer insanları koklama yeteneğinizi kaybetmek, depresyona ve yalnızlık duygularına yol açabilir. Bu bir ön çalışma ve elbette daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Koku duyumuzun zihinsel sağlığımız için önemine dair daha fazla araştırma görmek çok cüretkar.’

Bu çalışmaya ne diyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu